4 Ocak 2008 Cuma

Laten dansları

Sıcak yaz günlerinde sağlığımızı hissedilir ölçüde olumsuz etkilenir. Sıcak hava olumsuz etkisini termal stres olmak üzere kendini gösterir. Termal Stres: Yaz mevsimi ile birlikte sıcaklığın artması, durgun hava ve aşırı nem insan vücudunda "termal stres" adı verilen özel bir durum yaratır. Termal stres denilen olay, sıcak ortamlarda kalan insanların vücutta biriken ve dışarı atılamayan ısıdan rahatsız olmaları sonucunda ortaya çıkar. Bu rahatsızlık nefes sıklaşması, baş ağrısı, baş dönmesi, zihinsel yorgunluk, çabuk sinirlenme veya geç algılama, bitkinlik, işe karşı ilgisizlik gibi semptomlarla kendini belli eder. Bunaltıcı sıcakların getirdiği aşırı terleme, sıvı kaybını daha da artırıp termal stresin oluşturduğu bıkkınlık ve bezginliği çoğaltır. Sıcak havalarda vücut daha çok sıvı kaybeder. Termal stresin nedeni havada yoğunlaşan rutubettir. Ancak havadaki rutubet oranı yükseldikçe, kişinin vücut ısısını sabit tutmak için terleme yoluyla ısı kaybetmesi zorlaşır.
Çevre ısısı arttığı zaman damarlar genişler, ayrıca terlemeyle tuz kaybedildiğinden tansiyon (kan basıncı) düşebilir. Tansiyonun düşmesini engellemek için kalp dakikada normalde pompaladığı kan miktarını arttırmak zorunda kalır, kısacası kalbin işi artar. Vücut sıcakta terleyerek, su atıp serinlemeye çalışır. Aşırı miktarda su kaybetmesi ile oluşan durum giderilmezse kişiyi ölüme götürebilir. Bunun üstesinden gelmek için vücudun kaybettiği sıvı ve minerali tekrar kazanması gerekmektedir. Bu suyun yerine konulması vücut sağlığı açısından büyük önem taşır. Özellikle bebekler ve çocuklar güneşe çıktıktan sonra değil, mutlaka güneşe çıkmadan önce bol bol su içmelidirler. Bu nedenle yaz aylarında kışa göre daha fazla mineral içeriği zengin sulardan içmek gerekir.
Termal stres önlemleri o Termal stres'i önlemenin yolu, su ve mineral kaybını maden suyu gibi sıvıları bol tüketmekten geçiyor, günlük su tüketiminiz yaklaşık 2-3 litre olmalı; ancak içilen suyun sağlıklı olması büyük önem taşır. Sağlıklı olup olmadığı bilinmeyen sular içilmemelidir.
o Vücut ter yoluyla su ve mineral kaybettiğinden bu kayıp soda, maden suyu gibi mineral içeren sıvılar, vücut direncini arttıracak vitaminli meyve suları, tuzlu ayranlar ve bol su içerek kapatılmalıdır.
SU HAKKINDA SORU ve CEVAPLAR
Az su içersek ne olur? Yeterince su içmezsek ve örneğin terleme yoluyla su kaybedersek , vücudumuzdaki su miktarı %1-2 kadar bile azalsa, vücut, susama hissini ileterek sinyal verir. Ancak bazı durumlarda susama hissi vermeden de vücut su kaybedebilir. Bu nedenle ateşi, ishali ve kusması olan çocuklara, yaşlılara su vermek gerekir.
Yanlış bir inanış olan 'ishalli çocuklara su vermeme' bazen su kaybından ölüme bile yol açabilir. Susuzluğun derecesine göre organizmada çeşitli olaylar şekillenir. Kandaki su normalin %3'ünden daha fazla eksilirse böbrekler metabolizma artıklarını geçiremeyecek hale gelir. İnsan organizmasında 2 litre su çıkması halsizlik, 3 litre su kaybı belirgin bir düşkünlük nedeni ve 4 litre su kaybı tehlikenin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Organizmadaki suyun % 15-20'sinin kaybı ise ölüme neden olmaktadır.
Aşırı su zararı mıdır? Böbreklerin dışarı atamayacağı kadar su toksik etki gösterir. Ancak su zehirlenmesi günlük gereksinimin çok üstünde içilince ortaya çıkar.
Her Gün Ne kadar Su İçmek Gereklidir? İçtiğimiz suyla vücuttan attığımız suyun eşit olması gerekir. Aldığımız suyun hemen hepsini ter, idrar, dışkı yoluyla dışarı atarız. Buna "su dengesi" adı verilir ve ortalama yetişkin insanda bu denge yaklaşık 2400 ml. su ile sağlanır. Bunun yaklaşık %50'sini içeceklerden, %35'ini yiyeceklerden ve %15'ini de vücuttaki gıdaların yakılmasından sağlar. Bu da 8/10 bardak su ve diğer sıvılara eşittir. Ancak, hava sıcaksa egzersiz yapıyorsanız, daha fazla su içmeniz gerekir.
Egzersiz Yapmadan Önce Su İçmek Krampa Neden Olur Mu ?
Hayır. Bu modası geçmiş bir düşüncedir. Su hem egzersizden önce hem de egzersizden sonra gereklidir. Uzun süreli ağır egzersiz yapmadıkça sporcuların içtikleri içecekler gerekli değildir; salt su içmek yeterlidir.
Bol Bol Meyve Suyu İçiyorum. Ayrıca Neden Su İçmek Gerekli Olsun ? Her gün bir bardak meyve suyu içmek iyi olmakla birlikte daha fazla su içmek en iyisidir. Meyve suyunu tatlı olduğu için seviyorsanız, bardağınızı yarı yarıya meyve suyu ve suyla doldurunuz. Meyve suyu hem daha pahalıdır, hem de kilo sorunlarına ve dişlerin çürümesine neden olur. Bu nedenle çocukları da başından meyve suyu yerine su içmeye alıştırmak iyidir. Çocuklara gece yatarken içecek bir şey veriyorsanız, bu sudan başka bir şey olmasın. Çocuğa gece meyve suyu, süt veya içinde şeker olan diğer içecekler vermek diş çürümesinin en yaygın nedenlerinden biridir.
Çok Su içmek Vücudun Su Toplamasına Neden Olmaz Mı ? Birçok kadın adet günlerinden önce vücutta su toplanmasından şikayetçi olduğu için bu günlerde daha az su içerek durumu idare etmeye çalışır. Oysa bu günlerde daha da fazla su içmek gereklidir. Vücutta su toplanmasının nedenlerinden biri vücutta sodyum birikimidir. Su içmek vücuttan bu aşırı miktardaki sodyumun atılmasına neden olur.
Su İçmek Gece Daha Çok Tuvalete Çıkmaya Neden Olmaz Mı ? Eğer bütün gün boyunca yeterli miktarda su içtiyseniz gece az miktarda su içmek yeterlidir. Sık sık idrara çıktığınız için su içmekten kaçınıyorsanız bu tedavi edilmesi gereken bir sorun olabileceğinden doktora başvurunuz. Sağlıklı kalabilmek için yeterli miktarda su içmek gereklidir. Sık sık idrara çıkıyorsanız, daha az su içeceğinize sorunu tedavi ettirmenin yollarını araştırın.
Daha Fazla Su İçmeyi Nasıl sağlayabilirim ? Sıcak günlerde buzdolabında bol bol soğuk su bulundurun. Değişiklik olsun diye suyun içine limon sıkın veya kıyılmış nane koyun. Soğuk günlerde içine limon sıkılmış ılık su için. İşyerinizde su bulundurun. Yemeğe oturduğunuz zaman sofraya su koyun. Göze çarpıcı sürahi ve bardaklar kullanmak çocukları daha fazla su içmeye teşvik edebilir.
Kimi gıdaları tükettiğim zaman daha fazla su içiyorum
Proteinlerden zengin gıdaların bol olarak yenilmesi halinde de proteinlerin parçalanma ürünü olan üre idrarla atıldığından idrar miktarı çoğalmakta ve bu yoldan su kaybı artınca , suya duyulan gereksinim de yükselmektedir.
Çeşme suyu mu şişe suyu mu sağlığa daha uygundur ? Çeşme suyu tehlikesizce içilebilir ve kaynatmaya gerek yoktur. Ayrıca, çeşme suyunun içinde diş çürümesini önleyen flor bileşimi bulunmaktadır. Ancak şehir şu şebekesindeki bulaşmalar tehlike kaynağı oluşturabilir.
Susamadığım zamanlarda su içmem gereklimi? Daha biz susadığımızın farkına varmadan da vücut su isteyebilir. Genellikle de susuzlukla açlığı karıştırırız. Bazen acıktığımızı sanırız ama aslında vücut su istemektedir. Bu nedenle, ister susamış olun ister olmayın, düzenli olarak su içmek alışkanlığını edinmeniz gerekmektedir.Bol bol kahve ve çay içtiğim için ayrıca su içmem gerekmez diyebilirler. Ölçülü olmak koşuluyla kahve ve çay içilebilir ama bunları bol bol içmek suyun yerini tutmaz: çünkü çay ve kahvenin içinde bulunan kafein vücudun su kaybetmesine neden olur.
Sağlıklı su nedir? Kimyasal, bakteriyolojik ve radyoaktivite yönünden İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikte belirtilen parametre limitlerine uygun olan sular sağlıklı su olarak tanımlanır.
Doğal su ne demektir? Aslında "doğal su" veya "doğal olmayan su" diye bir ayrım yapmak imkansızdır. Su temelde iki şekilde yeryüzüne çıkar; bunlardan ilki suyun yeraltında geçirgen bir tabaka bulup kendi başına yeryüzüne çıkması, diğeri ise, geçirgen olmayan tabakanın altında kalan yer altı suyunun makine gücü ile yeraltından çıkarılmasıdır. Hangi şekilde olursa olsun yeryüzüne çıkan suyun içilebilmesi için bir dizi filtreleme işleminden geçirilmesi gerekmektedir.
Doğal mineralli su nedir? Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden veya teknik usullerle çıkartılan, mineral içeriği, kalıntı elementleri ve diğer bileşenleri ile tanımlanan, her türlü kirlenme risklerine karşı korunmuş mevzuatında belirtilen özelliklere haiz yeraltı sularına denir.
Suların dezenfeksiyonu nedir? Bir suyun içerdiği patojenik mikroorganizmaların elimine edilerek güvenli içilecek duruma getirilmesine suların dezenfeksiyonu denir. Kısaca suların hastalık yapıcı ve kirlilik yapan mikroorganizmalardan arındırılmasıdır.
İçme suyunun dezenfeksiyonunun amacı nedir? İçme sularının dezenfeksiyonunun amacı mikroorganizmaların yok edilmesidir.
Bundan başka demirin, manganezin ve hidrojen sülfürün oksitlenmesi, hoş olmayan tat ve kokuları meydana getiren bileşiklerin parçalanması, arıtım tesislerinde alglere ve çamurlara karşı koruma amacı da bulunmaktadır.
Dezenfeksiyonun insan sağlığındaki rolü nedir? Sulara birçok hastalık etkeni karışabilir. Bunlar insan ve hayvanların dışkı idrarlarıyla karışa bildiği gibi, lağım sularının suyun iletimi sırasında ya da su kaynaklarına sızmasına bağlı olarak da üreyebilirler. Bunun sonucu olarak da birçok bağırsak enfeksiyonu (kolera tifo, dizanteri gibi) meydana gelebilir. Ayrıca leptospiroz, çocuk felci,sarılık vb. birçok enfeksiyon ve çeşitli parazitler de sularla başka insanlara bulaşabilirler.
Suların bu gibi tehlikeleri oluşturmasını önleyebilmek için sudaki bütün hastalık yapıcı etkenlerin yok edilmesi gerekir.
Suyun güvenle içilebilmesi, başlıca iki grup organizmanın yok edilmesiyle mümkündür:
1- Bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olan patojen bakteriler,
2- Suya koku, renk veren ve suyun estetiğini bozan organizmalar.
Bu canlı varlıklar çeşitli araç veya yöntemlerle sudan ayrılabilir.
İçme sularının herhangi bir usulle dezenfekte edilmesinin amacı su ile yayılması, muhtemel bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve halk sağlığının korunmasıdır.
Klor sağlığa zararlı mıdır? Klor hastalık yapıcı bakterileri yok etmek için suya konan bir dezenfektandır. 80 yıldır klorün hastalıkları azalttığı kanıtlanmıştır. Ancak klor bilinçsizce ve fazla miktarda kontrolsüzce kullanılırsa sudaki diğer kirletici maddeler ve organize maddelerle birleşerek kloroformu ( trihalometan) oluştururlar. Dezenfeksiyon yan ürünü denen bu içerik kanser gibi başka sağlık problemlerine yol açması olasıdır.Suda halometanlar meydana gelmiş ise bazı yöntemlerle miktarları düşürülebilir. Bunlar havalandırma, aktif karbon ilavesi ve arıtımdır.
Klor bazı organik maddelerle birleştiğinde kanserojen bileşikler oluşturabilmektedir. Eğer klorlanan suda organik madde var ise, kanserojen madde oluşumu mümkündür. Bu tip kanserojen maddeler aktif karbon ile veya ters osmos demineralizasyon ile tutulabilmektedir.
Sular ile bulaşan hastalıklar nelerdir? Su ile bağlantılı enfeksiyon hastalıkları bulaşma yolları dikkate alınarak dört ana grupta değerlendirilebilir:
Sudan Kaynaklanan Hastalıklar
Özellikle ılıman ve sıcak iklimlerde insan ve hayvan dışkısı ile kirlenen suda mikroorganizmalar rahatlıkla taşınır. Aynı su şebekesinden çok kişinin yararlanması ve bakteriyi alması nedeniyle patlama tarzında salgınlar çıkar. Bu gruptaki mikroplar suda pasif olarak taşınır. Tifo, Kolera, Viral Hepatit bu gruba giren hastalıklardandır. Korunma yöntemi suyun niteliğinin iyileştirilmesi, yani temiz tutulmasıdır.
Su Yokluğundan Kaynaklanan Hastalıklar
Suyu çok kıt olan yörelerde kişisel hijyenin sürdürülmesi güçleşir. Bedenin, yiyecek maddelerinin, mutfak kap-kacağının ve giysilerin yıkanmayışı nedeniyle hastalığın bulaşma ihtimali artar. Trahom ve bazı barsak hastalıkları, örneğin Basilli Dizanteri bu gruptadır. Önlenebilmeleri için suyun niteliğinden çok niceliği önemlidir; kullanılan su miktarı arttıkça hastalığın önlenebilirliği artar.
Suda Yaşayanlarla Bulaşan Hastalıklar
Ülkemizde çok sık görülmeyen bir grubu oluşturur. Bazı parazit yumurtaları suda yaşayan omurgasızlarda, örneğin salyangozda, yerleşir ve gelişir. Olgunlaşan larvalar suya dökülür; suyun içilmesi ya da su ile ilişki sonucu enfeksiyona yol açar. Şistozomiyazis bu grubun tipik örneğidir; Güneydoğu Anadolu'da sulu tarıma geçilmesinin bu sorunu da birlikte getireceği düşünülmektedir. Şimdiki durumda bizde daha çok Viral Hepatit ve tifonun bulaşmasında rol oynayan midye örnek olarak gösterilebilir. Korunmada suyun kirlenmesinin önlenmesi kadar, suda yaşayan aracıların ortadan kaldırılması da önemlidir.
Su ile Bağlantılı Vektörlerle Bulaşan Hastalıklar
Ülkemizde sivrisineklerin yol açtığı Sıtma bu gruba girer. Durgun su birikintilerinin ortadan kaldırılması ve suyun borularla taşınması ile önlenebilir.
Cryptosporidiosis nedir? Bu bir tür tek hücreli parazitin neden olduğu hastalığın adıdır. Günümüze kadar bunun bilinen bir tedavisi yoktu. Sözkonusu organizma, boyut olarak 3 mikron çapındadır. Bu parazit çoğu kimyasal dezenfektana ve ultraviyole ışınına karşı dayanıklıdır. Ancak 1 mikron filtre veya ters osmos membran teknolojisi ile tutulması mümkündür.
Giardiasis nedir? Tek hücreli bir bakterinin neden olduğu hastalığın adıdır. Bir çok zararlı bakteri ancak vücuda birkaç yüz tane beraber girdiğinde hastalık yaparken, bu bakterinin bir tanesi hastalığın başlangıcı için yeterlidir. Serin ve rutubetli ortamlar bu bakterinin sevdiği ortamlardır. Giardiasis daha çok çocuklarda görülür. Çünkü yetişkinler zamanla bağışıklık kazanabilmektedir. Çoğunlukla gastrointestinal hastalıkların nedenidir.
Ambalajlı suların etiketinde hangi bilgilere yer verilir? Suların etiketinde suyun adı, cinsi, imla edildiği yerin adresi, Bakanlıkça verilen iznin tarih ve sayısı, Bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, Bakanlığın izni ile suya uygulanan işlemler, suyun sahip olduğu parametreler yer alır. İmal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası etiket üzerine yazılabildiği gibi kap veya kapak üzerine görünür şekilde yazılmış olmalıdır.
mta...@uludag.edu.tr

Hiç yorum yok: